Stallone ve Travolta'nın Doğuşu
70'lerin arketipik, sefaletten zenginliğe hikâyesi Rocky (1976) de neredeyse aynı başarıya ulaşmıştı. "Kütük gibi, doğru dürüst konuşamayan, hafif sarhoş numarası yapan 100 kiloluk koca bir adam kapıdan içeri girdi. Bir boks senaryosu fikri olduğunu ve başrolde kendisinin oynayacağını anlattı," diye hatırlıyor filmin yapımcısı Irwin Winkler. Bu "kütük" Sylvester Stallone idi.

Stallone banka hesabında sadece 106 doları ve o zamana kadar yapmış olduğu üç kötü filmden başka bir şeye sahip olmamasına rağmen tek seferde yapılacak olan 265.000 dolarlık ödemeyi geri çevirip, yerine 70.000 dolarlık ödeme, filmin kazancından pay ve başrolü almayı tercih etti. Rocky gişe rekorları kırarak en iyi film (bir sporcu filmi için ilkti) ve en iyi yönetmen (John G. Avildsen) ödüllerini aldı.
70'lerde ünlenen bir diğer İtalyan asıllı Amerikalı John Travolta idi. Disco çılgınlığının doruğa çıktığı dönemde Cumartesi Gecesi Ateşi’nde (1977) Travolta ekranda dans ederek hayat öpücüğü vermişti.
Dönemin en önemli gelişmelerinden biri Sony'nin 1975'te video kamera üretmeye başlamasıyla gerçekleşti. 2.000 dolara alınabilen ve bir saate yakın kayıt yapabilen bu kameraların gelecekte izleme alışkanlıklarım nasıl kökten değiştireceğini hayal etmek o zamanlar imkânsızdı.