Et Alırken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?
-Etin veteriner tarafından kesilip satılmasına,
-Etin doğal rengi olan pembemsi –kırmızı renkte olduğuna,
Önemli Not: Ette bulunan hemoglobin oksijen ile temasa geçtiğinde yani hava ile temasa geçtiğinde kırmızı renk alır. Hava ortamının kesildiği durumlarda ise strech film ile sarmak, metal yüzey ile teması, hava geçirmez bir kağıt ile sarılması gibi… Hemoglobin karbondioksit ile birleşir ve havasız ortamda etin rengi siyahlaşmaya başlar. Bu durum tazelik göstergesi olarak kabul edilir. Eğer et bu şartlar altında kararmaya devam eşiyorsa ve rengi kahverengi yeşilimsi renk alıyor ve etin doğal kokusunda farklılaşma varsa bu etin bozulduğunun bir reaksiyona maruz kaldığının göstergesidir.
-Ete ait etiket bilgilerine (muhafaza koşulları, TKB izin numaralarına, etin içeriği gibi bilgiler)
-Soğuk muhafazasının yapılıp yapılmadığına
-Satış noktasının ve kasapların gerekli ve yeterli teknik ve hijyenik koşullara uygunluğuna dikkat edilmelidir.
Et Kalitesini Etkileyen Faktörler Nelerdir?
-Etin elde edildiği hayvanın kaliteli bir besi süresi ve kaliteli yem ile beslenmiş olması
-Etin elde edildiği hayvanın kesim öncesi sağlıklı olması, zayıf ve hastalıklı olmaması, stresten uzak naklinin yapılıp hemen kesime girmesi,
-Kesildiği mezbahanın asgari teknik ve hijyenik koşullara uygun olması ve kesim yapan kişinin ehil olması,
-Etin kesimden hemen sonra aşamalı olarak soğumaya alınması.
Önemli Not: sığırlarda canlı vücut sıcaklığı 38-39 derece, koyunlarda 38-39 derece, tavuklarda 41 derece olduğu göz önüne alınırsa bu durum etin muhafazasını ve etin kalitesini etkileyen bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır.
-Etin mutlaka kesimden 24 saat sonra satışa sunulması ki bu özellikle bazı virüs (şap hast) ve bakterilerin ölmesi için gerekli bir süredir.
Tüketici mutfağına kadar kontrollü koşullarda ulaşması gereken et ve ürünlerinin taze ve kaliteli olması soğuk zincir olarak tanımlanan olgunun etkinliğine bağlıdır. Basit olarak besinlerin özde ise etin üretiminden tüketimine kadar geçirdiği aşamaların tümünde uygulanan soğukluğun kesintisizliği Soğuk Zincir olarak tanımlanabilir. Soğuk Zincirin değişmez halkalarını üretici, dağıtıcı, parakendeci, toptancı depoları ile bunlar arasındaki yapılan taşıma işinde kullanılan soğutmalı araçlar kullanılmaktadır. Halkalardan herhangi birinde olan kopukluk önemli düzeyde ürün kalitesi kaybına neden olacaktır.
Önemli Not: Dondurulup tekrar çözülen etler normalinden çok daha hızlı bakteri üretirler. Bunun için çok acil tüketilmesi gerekir. Tekrardan dondurma işlemi yapıldığında istenmeyen sonuçlar oluşabilir.
Kasaplık Büyükbaş Hayvanların Sınıflandırılması
Süt Buzağası Nedir?
6 aylığa kadar erkek ve dişi kasaplık sığırlara süt buzağası denir.
Süt Buzağası Nedir?
6 ve 12 ay arasındaki erkek ve dişi kasaplık sığırlara ot buzağası denir.
Düve (Dişi Dana) Nedir?
Bir yaşından yukarı doğurmamış kasaplık sığırlara düve denir ayrıca dişi dana da denmektedir.
Tosun (Erkek Dana) Nedir?
1 ile 2 yaş arasındaki erkek kasaplık sığırlara tosun denir. Bunlara erkek dana da denilmektedir.
inek Nedir?
2 yaşını geçmiş veya doğum yapmış dişi sığırlara inek denir.
Boğa Nedir?
2 yaşını geçmiş erkek sığırlara boğa denir.
Öküz Nedir?
Enenmiş erkek sığırlara öküz denir.
Önemli Not: et tüketimi açısından protein kalitesi, işlenilebilirlik ve lezzet açısından genç ve erkek hayvan etleri tercih edilmelidir.
Kasaplık Küçük Baş Hayvanların Sınıflandırılması
Kış Kuzusu Nedir?: Asi kuzu, kış ortasında doğan kuzu
Körpe Kuzusu Nedir?: mart ve nisan ayında doğan kuzu
Emlik Nedir?: zayıf koyunun mayısta doğan kuzusu
Süt Kuzusu Nedir?: 0-3 aylık kuzu
Ot Kuzusu Nedir?: 3-6 aylık kuzu
Toklu Nedir?: 6 aylıktan 2 yaşına kadar olan erkek kuzu
Şişek Nedir?: 6 aylıktan 2 yaşına kadar olan dişi kuzu
Öveç Nedir?: İki yaşından sonraki erkek koyun
Marya Nedir?: İki yaşından sonraki dişi koyun
Koç Nedir?: yaşlı öveç (3-4 yaşlarında)
Körpe Nedir?: yeni doğmuş keçi
Oğlak Nedir?: 6 aylığa kadar olan erkek ya da dişi keçi
Çepiç Nedir?: 6 ay ile 1 yaş arasında olan erkek ve dişi keçi
Yazmış Nedir?: 1 ile 2 yaş arası dişi keçi
Teke Nedir?: 1 ile 2 yaş arası erkek keçi
Özellikle küçük baş hayvanlar cinsiyet özelliği kazanmaya başladıktan sonra kendilerine has kokuyu bünyelerinde barındırmaya başlarlar. Bu koku tüketim esnasında tüketiciyi oldukça rahatsız eder. Kuzu ve oğlak etleri bu kokuyu barındırmazlar.
Kasaplık büyük ve küçük baş hayvanların baş ve baş eti, beyin, dil, karaciğer, akciğer, kalp, böbrek, dalak, işkembe gibi et veya yağ hariç yenen kısımları sakatat olarak isimlendirilir.
Kasaplık hayvanların iç organları kırmızı etlere kıyasla daha fazla su içermelerine karşılık daha az yağ ihtiva eder. Protein miktarı ise beyin hariç diğer iç organlarda kırmızı etlerin protein miktarına yakın düzeydedir.
Beslenme açısından sakatatlar, vitamin ve mineral yönünden zengin kaynaklardır. İç organların çeşitli mineral madde içerdiği etten yüksektir. Mineral maddeler en çok karaciğer, dalak, beyin ve böbreklerde bulunur. Özellikle karaciğer potasyum, sodyum, fosfor ve demir yönünden zengindir. Karaciğerin demirce zengin olması nedeniyle kansızlığı (anemiyi) önlemede Fe++ kaynağı olarak karaciğer yenmesi tavsiye edilir.
Diğer taraftan A vitamini içeriği bakımından karaciğer gıdalar içerisinde ilk sırada yer alır. Böbrek ve beynin de a vitamini içeriği yüksektir. İç organlar düşük seviyede yağ içerdiklerinden kalori değerleri düşüktür. Aynı hayvanın etine kıyasla daha az enerjiye sahiptirler. En fazla enerji değeri olan organ dildir.
İç organlar bir yönden yüksek oranda protein ve mineral madde diğer yandan az oranda yağ ihtiva etme ve enerji düzeyleri düşük olması nedeniyle insan yiyeceği olarak çok kıymetli olan besin maddeleridir.
Esansiyel aminoasitleri bol miktarda içermeleri kırmızı ve beyaz ete kıyasla daha ucuz olmaları diğer tercih nedenleridir.
Ete göre çok daha çabuk bozulabilen ve doğal niteliğini kaybeden sakatatalar alındığında hemen tüketilmeli fazla bekletilmemelidir.
Tavuk Eti Alırken
Yalnız açlık duygusunu gidermek ve karın doyurmak için yemek iyi beslenmek demek değildir.
Karın doyurmakla normal büyüme ve gelişme sağlanamayacağı gibi sağlık da korunamaz. İyi beslenme tüm besin öğelerini ihtiyacı karşılayacak miktarda ve kalitede, düzenli, sürekli ve ekonomik olarak vücuda sağlamaktır. İyi beslenme ile yeterli ve dengeli beslenme eş anlamda kullanılır.
Hayvansa protein açlığının görüldüğü ülkenizde tavuk eti ve ürünlerinin tüketimi bu sorunun çözümünde önemli besin gurubunu oluşturur. Çünkü tavuk her bölge gurubunda yetiştirilebilir. Canlı ağırlık artış hızı yüksektir. Jenerasyon süresi kısa ve birim et verimi çok ekonomik olan bir hayvandır.
Tavuk eti yüksek derecede biyolojik değere sahiptir. Kolay sindirilebilir özellikte olan tavuk etleri yüksek kalitede protein içerir. Tavuk eti aynı zamanda b gurubu vitaminlerinin ve demirin de iyi bir kaynağıdır. Enerji değerinin düşük olması liflerinin kısalığından dolayı kolay çiğnenebilir ve kolay sindirilebilir olması nedeni ile tavuk etleri çocuk ve yaşlıların beslenmeleri dahil tüm yaş grupları için birçok özel diyette yer alır özelliktedir.
Taze tavuk etleri ya tüm karkas olarak ya da parça olarak satışa arz edilir. Elde bulunan bu parçaların her birinde besin öğeleri homojen olarak dağıtılmamıştır. Protein daha çok göğüs etinde yağ da boyunda yoğunlaşmıştır. Göğüs eti en düşük yağ ve kolesterol içeriğine sahip olan parçadır. Ete oranla tavuk derisi daha fazla yağ, kolesterol ve doymamış yağ asitleri içerir. Protein ve yağ içerikleri açısından önemli yere sahip olan tavuk etleri özellikle demir, fosfor ve b grubu vitaminlerin de iyi kaynağıdırlar.
Hindi Eti Alırken
Kanatlı hayvanlar aleminin uçamayan bir türünün yenebilen dokularıdır. Her türlü et yemeğinde, kırmızı etin kullanılabildiği besinlerde, salam, sosis yapımında, füme döner vb. çeşitleriyle oldukça yaygın kullanılan bir besin maddesidir.
100 gram hindi eti ortalama 28 gr. Protein, 8 gram yağ, b vitaminleri, 0,4 mg B12 vitamini 26 mg kalsiyum, 200 mg fosfor, 280 mg potasyum, 82 mg kolesterol içerir. 100 gram hindi etinde bulunan kalori miktarı 160 kaloridir. Not: bu miktar göğüs, but gibi kısımlara göre değişmektedir.
Diğer etlere göre biraz sert olduğu bilinen hindi eti son yıllarda kesim ve üretim teknikleri sırasında basınçlı buhar uygulaması yardımıyla daha yumuşak bir et seçeneği olmuştur. Izgara, haşlama ve kendi suyunda pişirme tekniği ile pişirildiğinde besin değeri kaybı çok az olmaktadır. Etler içinde kolesterol değerinin düşük olması, lezzetinin kırmızı etle ayırt edilememesi nedeniyle tercih edilen bir besindir.
Pembe rengiyle Türk mutfağının vazgeçilmez tatları arasına giren hindi eti kolesterol içeriğinin düşük olması ve yüksek protein değeri nedeniyle beslenmemiz için beslenmemiz için büyük önem taşımaktadır.
Özellikle kalp hastaları, hipertansiyon, diyabetli, bireylerde kırmızı et yerine tercih edilebilir. Doyurucu özelliği ve düşük yağ oranı ile de zayıflama diyetlerinde sıklıkla tüketilebilir. 70 gram insanın günde 70 gram protein alması ve bunun da yarısının hayvansal protein olması gerekmektedir. Ekonomik sağlıklı bir ürün olan hindi eti ile hayvansal kaynaklı protein ihtiyacı karşılanabilir ve fazla yağ ve kolesterol alınmamış olur.
Balık ve Balığın Beslenmemizdeki Rolü
1997 yılında yapılan araştırmaya göre Türkiye’de avlanan balık miktarı 500.000 tonun üstünde olarak bulunmuştur. Buna karşılık denizlerin balık üretim potansiyeli yıllık 200-240 milyon ton olarak tahmin edilmektedir. En çok balık üreten ülke Japonya’dır. Türkiye ise 34. Sırada yer almaktadır. 1986 yılı istatiklerine göre balık üretiminin %83,7lik kısmı Karadeniz’den, %9,4lük kısmı Marmara Denizinden , %4,1lik kısmı Ege Denizinden sağlanmaktadır.
Balığın Faydaları
Dünya denizlerinde 20.000 tür balık bulunmaktadır. Avlanan tür sayısı 200 kadardır. Türkiye’de yaklaşık 50 tür balık avlanır. Her yıl Türkiye’de kişi başına 9,5 kg balık tüketilmektedir. Dünyada insanlar tarafından tüketilen toplam hayvansal protein içinde balıktan elde edilen protein miktarı %5 tir.
Balık eti protein ve mineral maddeler açısından sığır etinden çok farklılık göstermez. Aksine doymamış yağ asitlerinin fazlalığı nedeniyle beslenme yönünden çok büyük avantajlara sahiptir. Kolay sindirilebilir olması balık etini avantajlı kılmaktadır.
Balık etinin enerji değerinin düşük oluşu ona diyetsel anlamda da önem kazandırmaktadır. Balık eti büyüme çağındaki çocukların, hamile ve emzikli kadınların, kalp ve damar hastalarının ve hayvansal yağ tüketmesine dikkat etmesi gerekenlerin güvenle tüketebileceği bir et çeşididir.
Halk arasında balık yağı olarak bilinen omega3 ile bitkisel yağlarda bulunan omega – 6 yağ asitleri döllenme anından başlayarak anne karnından itibaren yaşam boyunca vücudumuzdaki doku hücrelerinin önemli yapı taşlarını oluşturuyorlar. Bu yağlar vücudumuz tarafından üretilemediği için besinlerden alınması şarttır. Omega 3 grubu yağ asitlerinden EPA ve DHA adlı iki önemli yağ asidi çeşidinden kaynaklanmaktadır. Çeşitli yayın ya da kaynaklarda omega 3 içeren pek çok gıda türü verilmektedir. Ancak EPA ve DHA genelde balık yağlarında bulunur.
Balık Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Koku nevine özgü olmalıdır. Pullar parlak ve gövdeye iyice yapışmış olmalı. Gözler berrak hafif dışa kabarık ve şeffaf olmalıdır. Solungaç kapağı kapalı, koyu kırmızı olmalıdır. Kasları elastiki ve boz cam manzarasında olmalıdır. Karın bölgesi normal kalınlıkta olmalıdır. Balık kafasından tutulup kaldırıldığında düz bir düzlem üzerinde durmalıdır. Suya atıldığında batmalıdır. Mutlaka buz ve soğuk tablalar üzerinde bulunmalıdır.
Sığır Eti İle Balık Etinin Karşılaştırılması
Balık proteinleri sığır proteinlerine oranla daha çabuk hazmedilir. Ancak balık yağının sindirilmesi sığır etine oranla daha güçtür. Bu sebeple de yağlı balıkları daha az tüketmek gerekmektedir.
Balık eti sığır etine oranla yağdan fakir su içeriği açısından ise zengindir.
Balık etinde sığır etine oranla daha fazla jelatin bulunur. buna karşın sığır etine oranla daha az eksraktif madde ihtiva eder. Bu nedenle pişirilme sırasında ve sonra çabuk yavanlaşır. Haşlanmış balıklarda ette bulunan jelatinli kısım ayrılır ve buna bağlı olarak değeri de azalmaktadır. Bu nedenle balık yağı durumuna göre pişirilmesinin çeşitliliğine dikkat etmek gerekir.
Balık etinin kalori değeri sığır etine oranla düşüktür.
Balık etinde olgunlaşma durumu olamaz çünkü etteki enzimler balığın tutulduğu andan itibaren hemen faaliyete geçerler. Bu sebeple balıketi sığır etine oranla daha çabuk bozulur. Tüketim zamanına ve balığın tazeliğine çok dikkat etmek gerekir.