Fethiye Katrancı Koyu
Göcek ile Fethiye arasında bulunan meşhur Katrancı Koyu... Meşhur diyorum çünkü bize bu şekilde tanıtılmıştı. Peki biz ne hayal ettik, ne bulduk anlatayım sırayla!
Her sene Göcek’e mutlaka uğrarız tatil için. Burası bizim için henüz kirlenmemiş koyları olan eşsiz bir belde. 2016 yazında Göcek’te özel bir gulet tekne ile mavi tur tatilimizi tamamladıktan sonra kalan günlerimizi fethiye yolu üzerindeki koylara uğrayarak bitirelim istedik. Katrancı koyuna uğrayacağımız günün Kurban bayramının ilk gününe denk gelmesi bizi acaba çok kalabalık olur mu diye düşündürmüştü. Katrancı koyuna girmeden yol üzerindeki köfteci amcanın da gitmeyin yer bulamazsınız uyarısı ile Günlüklü Koyu’na geri dönmüştük. Başka bir yazımda Günlüklü Koyu’nun ne kadar harika olduğundan ayrıca bahsedeceğim.
Gelelim 2017 yazına, her seneki rutinimiz Göcek’in güzel koylarında ve masmavi, tertemiz denizinde tekne ile 3 gün vakit geçirdikten sonra ilk iş Katrancı Koyu’nu görmek oldu. Fakat daha ilk girişte işletme personelinin yaklaşımı, şezlongların birbirine yakınlığı, denizin yukarıdan görüldüğü gibi aslında çok da berrak olmaması ve hatta bulanık olması, biraz ilerinizde günlük gelenler ve kamp yapanlar için ayrılan alanın her bir köşesinden ayrı bir mangal dumanı ve de kokusunun yükselmesi gibi birçok etmen ile büyük hayal kırıklığı yaşadık.
Katrancı Koyuna bizim gibi günübirlik geliyorsanız ve şezlongları kullanmak istiyorsanız aklınızda bulunsun çift sayı olmaya ve herkesin şezlong kullanmak istemesine dikkat edin. Zira bir şezlong ve şemsiye kiralanmıyor. Restoranda oturacağınızı söyleseniz de kabul edilmiyor. Mutlaka iki adet şezlong ve bir şemsiye almanız gerekiyor. Fiyatı da her biri için 10’ar TL. Şemsiye ve şezlongların fiyatı Fethiye-Ölüdeniz’e göre daha uygun bu arada (Ölüdeniz civarında her biri için 15 TL alınıyor). Günlüklü Koyu’nda da fiyatlar aynı. Fakat restoranda fiyatlar kaliteye göre biraz abartılı.
Katrancı Koyu’nda deniz kademeli olarak derinleşiyor fakat Sarıgerme’nin denizi (başka bir yazımda bahsedeceğim, kesinlikle uğrayınız) gibi uzun bir süre belinizde kalan bir deniz beklemeyin. Birkaç adım sonra boy hizasına geliyor. Benim önerim, temiz deniz istiyorsanız şayet açıklarda yüzmeniz. Hem de kıyıdaki insan kalabalığından kurtulmuş olursunuz. Bir de bilmiyorum her yıl ya da her dönem aynı mı, denizin kıyı şeridinde daha fazla olmakla birlikte kömür gibi siyah bir şeyler yüzüyordu denizin yüzeyinde. Onları kendimizden uzaklaştırmaya çalışmaktan yüzmekten de keyif alamadık biz.
Katrancı Koyu’na girdiğinizde ilk önce özel kısım geliyor yani şu bahsettiğim şezlonglu kısım. Sonra mangal-piknik alanı geliyor. Burada market, duş ve wc alanı bulunuyor. Bu kısımı geçince fazla uzun olmayan, yürümesi oldukça keyifli, manzarası her açıdan süper olan bir köprü sizi karşılıyor. Hatta burada denize doğru uzanan bir veranda da bulunuyor. Bu alanda da piknik yapılıyor sanırım, biz çıktığımızda yemeklerini bitirip toparlanma aşamasına geçmiş bir aile vardı. Fakat bu verandayı kapmak için erken gelinmesi gerektiğini düşünüyorum çünkü manzarası harika ayrıca her iki koyu birden görebiliyorsunuz. Tek handikapı denize birkaç adımda ulaşamayacak olmanız fakat birbirine karışmış mangal kokularını çekmektense denize birkaç adım daha fazla yürümek daha akıllıca olacaktır.
Gelelim ikinci koya, kesinlikle ilk girdiğiniz yerdeki koydan daha güzel, daha temiz ve daha sakin. Kamp yapanların bulunduğu koy olmasından dolayı diye düşünüyorum. Ya da restoran, marketin ve de şemsiye-şezlongların ilk koyda olması da gelenlerin 2. koyu tercih etmemesine sebep olabilir. Belirttiğim gibi şemsiye ve şezlong isterseniz birinci koyu tercih ediniz.
Belki birçoğunuz Göcek’teki açık deniz ile Katrancı’nın kıyı kesimi arasında yaptığım kıyasın yanlış olduğunu düşünecektir fakat Katrancı’ya gelmeden önce duyduklarım ile gördüklerim arasında biraz fark olduğunu, bu sebeple de beklentimin yüksek olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Benim gibi büyük umutlarla gelecekler olacaksa baştan uyarayım. Bana Katrancı Koyu’nu öve öve bitiremeyenlere koyun şu anki durumunu anlattığımda eskiden daha bakir olduğunu ve sadece kamp yapanların gittiği bir koy olduğunu söylediler. Sanırım internetin bilinirliği sağlaması özelliğinin bu sefer olumsuz tarafıyla yüz yüze kalıyoruz. Tüketim toplumumuzun doğayı da inanılmaz bir hızla tükettiğine şahit olmuş olduk Katrancı Koyu ziyaretimizde.
İyi tarafından bakarsak Katrancı Koyu, kamp yapmayı, orman içinde ve aynı zamanda deniz kenarında kendi yemeğini pişirmeyi sevenlerin yeri diyebiliriz. Katrancı Koyu’na arabanızla ya da Fethiye’den kalkan dolmuşlarla ulaşabileceğiniz gibi Fethiye - Göcek arasında yapılan tekne turlarına katılarak veya Fethiye’den günübirlik tekne turlarıyla da görebilirsiniz.
Karşılaştığımız olumsuzluklara rağmen doğası daha da bozulmadan gidip görmek iyi olacaktır diye düşünüyorum.
Katrancı Koyu 2017 Sezonu Giriş ve Konaklama Ücretleri
Şahıs Girişi 6,00 TL
Öğrenci Girişi 3,00 TL
Motorsiklet 12,00 TL
Küçük Vasıta 18,00 TL
Minibüs 54,00 TL
Midibüs 90,00 TL
Otobüs 144,00 TL
Çadır Yeri (4 Kişi Dahil) 35 TL
Karavan Yeri (4 Kişi Dahil) 42 TL