İlk bölümde sözünü ettiğim vadeli mevduat, repo, tahvil gibi sabit getirili finansal enstrümanlar, hayat hırsı üst düzeyde olan insanlar için tadı tuzu olmayan perhiz yemeği gibidir. Varlığı alan kişi ister üniversite profesörü olsun isterse çoban. Vade sonunda ikisi de eşit faiz getirisiyle evine döner. Oysa kafası çalışan, eğitimli, aktivist bir kişi fark yaratmak ister. Daha yüksek yaşam standardına layık olduğunu düşündüğü için faiz getirisini yetersiz bulur, nihayetinde riskli varlıklara bir yerinden bulaşır.
Bu işler en başında rasyonel hesaplarla mantık çemberine ve kişinin beynine girer. Alır eline hesap makinesini ve borsada doğru zamanda alınan doğru hisse senetlerinin faiz getirisiyle kıyaslanmayacak ölçüde getiri sağladığını kendi gözleriyle görür. İlk kaynaşma noktası tam da burasıdır.
Sermaye piyasalarında işlem yapmak, termodinamik dersi alıp kimyayı anlamak gibi bir şey değildir. Öyle olsaydı en iyi traderlar ekonomi bölümü mezunlarından çıkardı. Oysa dünyada nam salmış finansal para cambazları içinde iktisatçı pek bulunmaz. Yazılı ve görsel medyada yorum geçen iktisatçıların borsa, döviz çiftleri, altın, petrol gibi alım satıma konu olan varlıklarla ilgili soruları pas geçip ekonomiye odaklanmalarının esas nedeni prensipleri değil, çoğunlukla finansal piyasalarda şanslarını deneyip en az bir kez boylarının ölçüsünü almış olmalarıdır. Bundan emin olabilirsiniz. İktisatçı olmak finansal piyasalarda başarısız olmak için tek başına yeterli sebepdir. Okudukları ve özümsedikleri verimli piyasa teorisi, rastsal yürüyüş teorisi gibi kuramlar finansal piyasalarda sermayeyi tüketmek için mükemmel araçlardır, zira hiç çalışmazlar. En basit anlatımla borsa irrasyoneldir ve illa bir teori lazımsa bunun adı kaos teorisidir.
Akıllı, eğitimli ve hırslı yatırımcımıza geri dönelim. Finansal piyasalar kaotik yüzlerini işin başında saklarlar. Kişinin esas işleyişi kavrayana kadar bir miktar gerçek para kaybetmesi kaçınılmazdır. Üstelik akıl, eğitim ve hırs da kavrama için garanti değildir. Bu noktada varmak istediğim esas bam teli noktası kişinin mizacıdır. Psikolojide kişilik ve mizaç farklı anlamlara gelir. Kişilik, ebeveynlerin yaptıkları yatırımla doğru orantılı ve değişken bir parametreyken, mizaç genlerle gelen değiştirilemez davranış kalıplarını ihtiva eder. Bana borsaya gireyim mi ? türünden klişe soruyu soran kişiyi iyi tanıyorsam evet ya da hayır yanıtını kolayca verebilirim. Çünkü mizaç en önemli faktördür. Aceleci, sabırsız, başarı çıtasını kesintisiz artırma eğiliminde olan, ukala, hayecanlı karakterler için borsa yanlış platformdur. Şayet sakin bir yapınız varsa, çok fazla duygusal değilseniz, hemen panik yapmıyorsanız ve ihtiyacınız olan tek şey bilgi ise beni okumaya devam edin. İleride daha spesifik elle tutulur konulara gireceğiz.
DEVİR