Estetik ve şık olması yanında ucuz ve döşemesinin de kolay olması sebebiyle laminat parke günümüzde neredeyse her evde, her ofiste zemin dekorasyonunda en çok tercih edilen ürün olmaktadır. Laminat parke seçerken öncelikle görüntüye yani rengine, desenine, derzli ya da derzsiz olmasına önem verenlerdenseniz bir kez daha düşünmenizi sağlamak amacıyla konuya “sağlık” açısından başlayacağım.
Laminat Parke Sağlıklı mı Zararlı mı?
Yediğimiz yiyecekten, giydiğimiz kıyafete hatta yaşadığımız alandaki yapı malzemelerine kadar kansorejen madde içeren madde/malzemelerle yaşamaya o kadar alışmışız ki zaten içerik okumaktan yoksun olan bir çoğumuz artık her şeyde kansorejen madde var deyip aldığımız ürünün içeriğine bakmayı çoktan bırakmış durumdayız. Maddi sıkıntı, eğitim eksikliği gibi etmenleri bir kenara bırakarak söylüyorum, bu bahsettiğim yapıdaki kişiler ülkemizin büyük bir kesimini oluşturuyor. Bir de kendini, çocuğunun, sevdiklerinin geleceğini, sağlığını düşünen bir kesim bulunuyor; yiyecek, içecek, kullanılacak malzeme aklınıza gelebilecek her şeyin içeriğini okuyan, bilen “bilinçli” kişiler... Konumuz laminat parke olunca, sağlık/hastalık bunun neresinde diye soranlarınız için, cevap: “Formaldehit”!
Formaldehit, ağaç yongalarının sıkıştırılarak yapıştırılmasında kullanılmakta. Maliyeti düşürmek adına bu kimyasalı belirli düzeyin üstünde kullanan firmaların önüne geçmek için Avrupa Birliği Ülkeleri yasal düzenlemeler getirmiştir. Laminat parke üreten firmalara ve ürettikleri ürünlerin kalitesini göstermek üzere edinmeleri gereken belgeler çıkarmışlardır.
E1 belge sistemi Nedir?
Laminat parkenin sağlığa uygun olduğunu gösteren belgedir ve formaldehitin standartlara uygun miktarda kullanıldığını gösterir. Ağaç kullanım oranı da alacağınız laminat parkenin ne kadar sağlıklı olduğunu gösterir. Bu oran ne kadar yüksek olursa laminat parke de o kadar sağlıklıdır diyebiliriz.
Der Blaue Engel (Mavi Melek) Sertifikası Nedir?
Mavi melek amblemi/sertifikası, sadece Dünya Sağlık Örgütü tarafından verilen ve kriterlerin yerine getirilmesi ile laminat parke üretiminde formaldehit kullanmayan üreticilere/ürünlere verilmektedir. Yalnız alacağınız laminat parkenin kutusunun üstünde mavi melek amblemi olmasına dikkat edin çünkü bazen sadece ürüne özel bu belgenin verildiği ve firmanın diğer ürünlerinde mavi melek özelliği yani sıfır kansorejen madde olmadığı söyleniyor.
Kısacası alacağınız laminat parke kutusunun üzerinde “sağlığa zararlı herhangi bir madde içermemektedir” anlamına gelen “mavi melek” amblemini görürseniz gönül rahatlığı ile alabilirsiniz. Lütfen, alacağınız laminat parkenin ambalajı üzerinde e1 ve Der Blaue Engel amblemlerine bakmayı unutmayınız. Tabii imkanınız varsa sıfır risk ile parke almayı tercih edin.
Laminat Parke Seçerken Dikkat Edilmesi Gereken Unsurlar
Her mekana parke yapılabilir evet, fakat öncelikle doğru malzemenin seçilmesi ve uygulayacak ustanın “usta” olmasına dikkat edilmesi oldukça önemlidir. Uygulanacak yer Laminat parke kalınlığını belirleyen en önemli kriterlerden biridir. Döşenecek yerin ev mi, ofis mi yoksa hastane, okul gibi çok sık kullanılan bir yer mi olmasına bağlı olarak kalınlık değişir. Evlerde genellikle 31. Sınıf parkeler tercih edilirken, ofis gibi daha fazla kullanılan ortamlarda 32. Sınıf ve üzeri parke tercih edilmelidir. Ev ortamı da olsa genellikle 8 mm kalınlıktaki parkeler hem daha dayanıklı hem de ses yalıtımı açısından daha kullanışlı oluyor.
Renk konusuna geldiğimizde, elbette renkler ve zevkler tartışılmaz fakat laminat parke seçerken göz önünde bulundurmanız gerekenlerden biri de kullanacağınız yerin genişliği, mobilya ve duvarların rengidir. Yer, mobilya ve duvarın birbirine uyumlu olması ya da tercihe göre zıt renkler kullanılması önerilir. Duvar ve mobilyayı bir kenarda bırakırsak laminat parkenin rengi koyu olursa mekanı dar ve boğuk göstereceğini daha da kötüsü en ufak bir tozu bile belli edeceğini, açık renk tercih ederseniz ise daha ferah, aydınlık ve modern bir görünüme sahip olurken, yere düşen her bir kıl, saç parçasını göstereceğini bilmenizi isterim.
Derzli modeller çok şık olmasına rağmen ofis ve sık kullanılan ortamlarda aşınma ve toz birikmesi sebebiyle önerilmezken evlerde gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz.
Temizlik konusunda dikkat etmeniz gereken, her ürünü bu zemine kullanamayacak olmanız ve mümkün olduğunca ıslak bırakmamaya özen göstermeniz. En ufak bir delikten giren su zamanla o kısımda şişmelere sebebiyet verebilir. Ayrıca ne kadar özenle silerseniz silin, sildiğiniz yere dönüp baktığınızda alacalı kalmışlığı fark ediyorsunuz. Bu da biraz sinir bozucu olabiliyor.
Laminat parke seçimi kadar altına kullanılan şiltenin de önemi büyüktür. Ses geçirgenliğini ve ısı yalıtımını sağlamak için 5 mm kapron kullanım için ideal. Yapılan zeminin düz olmasına dikkat edin. Eğim varsa ustanız bu eğimi kapatmak için şilte, kapronu birkaç kat kullanabilir ya da başka alternatifler üretebilir.
Kullanılan kapronun kalınlığına ve zeminin durumuna göre parke döşendikten sonra oda dışındaki zemin ile arasında kot farkı olabilir. Bu farkı gidermek için bir de kot farkı geçiş aparatı seçmeniz gerekiyor. Bunda da paslanmayacak malzeme seçmeye özen gösterin.
Laminat Parke İçin Süpürgelik Seçiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Süpürgelik seçme aşamasına geldiğinizde siz de göreceksiniz, o kadar emek ve zorlukla seçtiğiniz laminat parkeniz ile uyumlu (aynı desen, renk demiyorum dikkat ederseniz, uyumdan bahsediyorum) bir süpürgelik bulmanız oldukça güç. Laminat parke üreticilerinin süpürgelik üretmemesi sebebiyle aldığınız parkeye en yakın renk ve desende süpürgeliği almak zorunda kalıyorsunuz ne yazık ki! Süpürgelik seçerken renk haricinde karar vermeniz gereken bir diğer konu da süpürgeliğin uzunluğu, eskiden genellikle 4 cm kullanılırken artık 6 cm, 8 cm, 10 cm ve hatta 12 cm süpürgelikler mevcut. Tabii yükseklik arttıkça fiyat da artmakta. Burada ustanız sizi 4 cm ya da 6 cm olan süpürgeliklere yönlendirecektir, sebebi ise ellerindeki makineleri 10 cm ya da 12 cmlik süpürgeliklere uygulayamıyor olmaları. Ya da işçiliğe yüksek fiyat verip sizi caydırmaya çalışıyorlar.
Süpürgelikte yükseklikten daha önemli olan bir diğer husus da yapıldığı malzeme. Genellikle maliyetinin düşük olması ve renk seçeneğinin fazla olması sebebiyle mdf üzeri kaplama süpürgelikler kullanılıyor. Fakat bu süpürgelikler o kadar adi olabiliyor ki daha yapılırken soyulmaya başlıyor. Eşya çekerken, yanaştırırken soyulabiliyor. Süpürgeliğin soyulması demek su ile temasında şişmesi, etrafının da soyulup gitmesi demektir. Bu sebeple seçiminizi yaparken pvc olanları tercih edin. Sudan ve rutubetten şişmez, çürümez ve böceklenme yapmaz. Profil yüzeyinde solma, kalkma ve kabarma olmaz. Bakteri barındırmaz. Lake boyasında renk değiştirme olmaz. Ayrıca söylenenin aksine renk saçeneği sadece beyaz değildir, araştırmanızı yaptığınızda renk, uzunluk, düz ya da içinden kablo geçirilebilen modellerinin olduğunu göreceksiniz. Hatta led ışık seviyorsanız kendinden içine led ışık yaptırabileceğiniz modelleri bile mevcut, istemezseniz bu fonksiyonunu kullanmayabilirsiniz. Süpürgelikte düz modellerin seçilmesinin avantajı olarak alanınız kısıtlıysa mobilyaları duvara yaslayabileceğiniz için yerden kazanmanızı sağlayacaktır.
Süpürgeliğin duvara monte edilmesinde silikon ya da çivi kullanılıyor. Silikon kullanılması bir sonraki duvar boyanmasında boyacıya sıkıntı yaratacaktır çünkü silikon duvarlara zarar veriyor, çıkarılması da oldukça güç oluyor. Çivi kullanıldığında ise dikkat etmeniz gereken, çivilerin süpürgelik dışında kalmaması, içine gömülü olsun çiviler. Dışarıda kalan çivi başları zamanla paslanma yapacak, çirkin bir görüntü oluşturacaktır. Yine bu nokta da pvc süpürgelik kullanılması daha kullanışlı olacaktır. Birbirine geçirmeli pvc modellerde çivi iç kısımda kalmakta böylece dışarıdan pürüzsüz bir ürün görmektesiniz.
Bir diğer konu da süpürgelikler için üretilen köşe birleşim yerleri aparatları. Bunlar da hem iç köşeler için hem de dış köşe duvar birleşim yerleri için üretilmiştir. Böylece çıkıntıların ileride yaratacakları sorunların önüne geçilmiş olmakta hem de görüntü daha pürüzsüz olacaktır.