Bounce Rate (sekme oranı) Google Analytics içinde de kocaman yazan ve önemli olduğu vurgulanmak istenen bir SEO terimidir. SEO demek de doğru olmaz aslında çünkü arama motorları ile bir ilgisi yoktur, ama arama motorları sitelerin bounce rate'lerini dikkate aldıkları için üst sıralarda görüntülenme çalışmalarında bir parametre haline gelmiş olur. Bounce Rate nedir derseniz, internet sitenize giren bir ziyaretçinin hemen çıkma oranına Bounce Rate adı verilir ve dolayısıyla bu oranın yüksek olması kötü, düşük olması da oldukça iyidir. Arama motorları da bir kullanıcının sitenizden hemen çıkması ya da o sitede başka bir sayfaya yönlenmeden çıkması durumunda sitenizin yetersiz içeriğe sahip olduğu, ui/ux tasarımının kötü olduğu ya da geç açıldığı gibi bir sonuca vararak sitenizin arama motorlarındaki sıralamasını daha aşağı düşürür, bu sebeple Bounce Rate nasıl düşürülür konusunda kafa yormaya başlamanız gerek.
Öncelikle Bounce Rate oranını düşürebilmek için kullanıcının siteye giriş yaptığı sayfa (bir ürün ya da blog yazısı gibi) hangisi olursa olsun tüm sayfalarınıdaki içeriklerin yeterli niteliklere (kullanıcı aradığı sonucu bulabildi mi) sahip olması gereklidir, ek olarak hem yazı içerisinde; hem de yazı bittikten sonra benzer içeriklere yönlendirerek ilgisini siteniz içerisinde aktif tutmayı amaçlamalısınız. İçi boş bir yazı ile kullanıcı zamanını kaybettiğini düşünürse sitenizden geri döner ve arama motorundaki bir alt sonuca gider, bu da arama motoru gözünde bir alt sonucun sizin sitenizden daha iyi bir sonuç olabileceği sonucu doğurur.
İçeriğin kral olduğunu (content is the king) unutmadan ve kategori/etiket/benzer yazılar konularında tüm sayfalarınızı iyice beslediğinize emin olmadan sonraki projelerinize geçmeyin. İnternette yayına aldığınız her bir sayfa sitenizin SEO'su için hem bir fırsat, hem de bir tehlikedir. Bu yüzden ziyaretçinizi içerikleriniz ile memnun edebildiğiniz sürece daha fazla mutlu ve düzenli ziyaretçiniz olacak ve bounce rate'iniz de daha düşük kalmaya devam edecektir.