Bence modern problemlerimizin başında gelmesi gereken bir konuya parmak bastığımı düşünüyorum. Her anı hafızaya atmak için elimizde telefon, görmeyelim ama aman kaydetmiş olalım derdindeyiz. Hiç olmado fotoğrafını çekelim, belki selfie bile yaparız ben de buradaydım deriz sonra diye sergiye gidip de resimlere bakacağı yerde footoğrafını çeken, müze fotoğraflamaktan gezemeyen insanları görür olduk. Bir de ünlü görünce hemen arkamızı şıkıdık diye selfie çekme modası başladı ki inanılmaz.
Anı hatırlamak istemekte bir problem görmüyorum ama peki bu anları ne kadar hatırlıyoruz daha sonrasında? Çektik, hemen sosyal medyada düşman çatlatmak için instagram'a attık, facebook'tan da paylaş dedik ki görmeyen kalmasın ama facebook kullanıyor da demesinler, instagram üzerinden paylaşıldı gözüksün orada. Twitter'dan da birkaç olumsuz haberi politik gözlüğümüzle eleştirdik ve modern insan olarak egomuzu o günlük doyurmuş olduk.
Eskiden evin duvarına ya da zigon sehpanın üzerine güzel fotoğrafları çerçeveletip koymak gibi bir alışkanlık vardı, artık basılı olarak sadece düğün gibi organizasyonlara katıldığınızda 10 TL karşılığında herkesin güzel çıktığı fotoğraf karelerini alır olduysanız bunu bir düşünün. 5 dakika önce çektiğiniz fotoğraftan beri belki 20 fotoğraf daha çektiniz ve 5 dakika önceki fotoğrafa artık eski bir fotoğraf gözüyle bakıyorsunuz, peki evinizin bir köşesinde yıllarca aynı fotoğrafa bakmaya tahammülünüz var mı? bu kadar hıza ayak uydurmaya çalışırken ruhumuz bedenimizin arkasında kaldı mı diye bir sorgulamak gerek bence, bunun için de sabitliklere de yer açmak gerek hayatta. Çektiğimiz o binlerce fotoğrafı oturup en baştan bugüne kadar bir incelemek, o anları hatırlamak ve güzel bulduğumuz belki 50-100 tanesini de bastırıp evin çeşitli köşelerine asmak gerek.
Sevgiler