Kredi kartı geçmiyor diyen işletme genellikle tuzu kuru işletmedir. Mesela çok güzel işkembe yapan ve sürekli full çeken bir restoran, bizde kredi kartı geçmiyor diyebilir. İstediğin kadar tavrını koy, eleştir, bir daha gelmeyeceğim de ama yine gidersin çünkü en iyi işletmeci orasıdır. Bir semtteki tek market de benzer bir tavır takınabilir. ne zaman yanına bir süper market zinciri açılırsa o zaman o da kredi kartı kullanmaya başlar, çünkü rekabet böyle bir şeydir.
Kredi kartları, bireyler için ödeme kolaylığı sağlayan araçlardır. En azından ödemelerini erteleme fırsatları olur, eskiden taksit de yapılabilirdi mesela kredi kartları ile ama artık sadece ödemeleri ayın belli bir gününde ertelenmiş olarak tek seferde yapabilme ve nereden ne aldığını takip edebilmene yarıyor. Ama işletmeler için kredi kartı demek, bankalara ödeyeceği komisyon, geç alacağı vadeli alacaklar ve her kredi kartı kullanımından sonra mecburen keseceği fiş ya da fatura anlamına geliyor. Büyük zincir marketler bankalardan sıfıra yakın bir kredi kartı faizi alabiliyorlarken marketler %3-5 gibi komisyonlarla çalışmak durumunda kalabiliyorlar ve bir de üzerine fiş kesince %8 de vergi ödemiş oluyorlar.
Dolayısıyla kredi kartı kullanımına izin veren işletmeler (market, restoran, her türlü mağaza) rekabet ortamının sağlıklı olduğu bir ortamda daha fazla müşteriye satış yapabilme şansına sahip olur. Kredi kartı kullanımına izin vermeyen işletmeler ise kaliteleri ya da tek olmaları dolayısıyla tekel olmaları durumunu koruyabildikleri sürece sadece nakit çalışmaya devam edebilirler. Hem tüketiciler açısından, hem de vergi gelirinden mahrum olan devlet açısından da yük oluştururlar.