Müzik konusunda taze ve orijinal bir şeyleri bulamıyor olmanın sıkıntısı bir süredir üzerime çökmüştü. Spotify'daki favoriler listemdeki yüzlerce şarkı bile o kadar aynı geliyordu ki farklı gelsin diye listeyi shuffle olarak çalıyordum. Derken imdadıma hiç duymadığım bir grup yetişti: Øresund Space Collective. İsveç'teki bir grup kırık müzisyen bir araya gelerek jazz'dan space rock'a, çok güzel psychedelic rock örnekleri ortaya koymuşlar. Parçalarının çoğu, internette yayınladıkları jam'lerin damıtılmış hali ve türün doğası gereği parçalar da 10 dakika ve üzerinde sürelere sahip.
Stüdyo kayıtlarının tümünü tavsiye ederim ama 2020 yılında çıkardıkları Experiments in the Subconscious albümü güzel bir başlangıç noktası. Canlı performans olarak da Live in Berlin 2018 kayıtlarını tekrar tekrar dinliyorum. Türün meraklıları için tam aranan ilaç, karantina günlerinde kaliteli bir kulaklıkla çok keyifli zaman geçirtebilecek bir grup. The Aristocrsts'tan Synthesizer fazlası var diyerek özetler ve herkese tavsiye ederim.