Çok enteresan bir konu olduğu için bu konuda bir başlık açmak istedim. İnançsal yönleri pek güçlü olan birisi değilim, sürekli olarak sorgulama ve anlamaya çalışma süreçlerini tekrar tekrar yaşayan ve varlığı da yokluğu da anlamlandırmaya çalışan birisiyim. Ama siğilin okutulduktan sonra geçtiğini hem gözleriyle görmüş birisi olarak, hem de internette bu konuda çok fazla yaşanmış hikayeyi anlatan kaynak olduğu için bu konuyu tartışmaya açmaya değer buldum ve bu başlığı açmak istedim. Öncelikle sitede inanç felsefeleri konusunda yazılan birkaç yazıyı buldum ve linklerini aşağıya ekledim.
bkz: Panteizm Nedir ve Panteist Kime Denir?
bkz: Agnostisizm Nedir ve Agnostik Kime Denir?
bkz: Deizm Nedir ve Deist Kime Denir?
bkz: Ateizm Nedir ve Ateist Kime Denir?
bkz: Teizm Nedir ve Teist Kime Denir?
bkz: Pragmatizm Nedir ve Pragmatik Olmak Ne Demektir?
bkz: Metafizik Nedir?
Bir teoriye göre siğilin okutulduktan sonra iyileşmesi tamamen psikolojik nedenlere dayanıyor. İnsanlar kendi bünyelerini kontrol etme konusunda bilinçsel olmasa da psikolojik bir yetkiye sahipler. Psikolojik olarak metabolizmalarında hastalık üretebildikleri gibi gerçek hastalıklarını da yine psikolojileri ile yenebiliyorlar. Eğer siğilin okutulduktan sonra geçeceğine yeterince inanırlarsa bu tedavi psikolojik olarak yeterli etkiyi sağlıyor ve siğil geçiyor.
Öte taraftan bir siğilleri okutmanın iyileştirme gücüne inanmayanların da okutulduktan sonra siğillerinin geçebilmesi, acaba okutmanın sağlıksal açıdan bir faydası olabilir mi sorusunu akla getiriyor.
Not: alternatif tıp yanlısı birisi değilim ama her inancın ürettiği teoriler üzerinde kafa yormaktan ve tezler ile birlikte antitezleri de değerlendirmekten keyif alıyorum (bkz: Diyalektik Nedir?). Antitez olarak da eğer okutarak her hastalık iyileşebiliyor olsaydı bugün kanserin tedavisi çoktan bulunmuş olurdu ve kanser hücrelerini de herkes okutarak iyileştirebilirdi görüşü var.
Sonuç olarak tartışmaya değer bir konu olduğu için yazar arkadaşların görüşlerini merak ediyorum ve bu başlığı da buraya bırakıyorum. Bir sonuca varma konusunda belki yine mutlak faktör olmayacak ama yine de düşünmekten keyif alan insanlar için değerlendirmeye açık bir konu.