Hayvanların kesilmesine karşı birisiyim ama akşam ne yesem diye düşündüğümde yine etli bir şeyler yemek istiyorum, bir yandan onlar da canlı diye düşünürken diğer taraftan da etçil beslenmenin insanın doğasında var olduğunu düşünüyorum. Et tokatlayanları gördükçe üzülmekle birlikte canım çektiğinde restoranlarına gidip tomarla para bıraktığım da oluyor.
Et tüketen insanlarla veganlar arasında da gittikçe gerginleşen bir kutuplaşma ortamı oluşmaya devam ediyor ve bu sadece Türkiye'ye özgü bir durum değil; tüm dünyada (en azından karnını doyurup da seçme şansı bulanlar için) durum oldukça benzer.
Küçük baş, büyük baş, balık ya da kanatlı türü canlıları marketten, kasaptan ya da balıkçıdan satın aldığımda satın aldığım şeyin bir süre önce yaşayan bir canlı olduğu bilincini kaybediyorum, ama üzerine biraz düşününce insan kafayı yiyecek gibi oluyor. Bunun bir parçası olmak istemediğim zamanlar da oluyor ama et dışındaki bütün besinleri masaya koysanız da insanın canı yine et çekiyor, ya da ben etçil bir beslenme alışkanlığına sahip bir ailede yemek kültürünü edindiğim için benim için durum böyle.
Veganlığın ya da vejeteryanlığın insan doğasına aykırı olup olmadığını merak ediyorum, acaba vegan olmayı başaran arkadaşların canları hiç mi kırmızı et ya da beyaz et çekmiyor mesela?