İnsanın kendini sürekli başkalarından duyması ve bir hayatı nasıl yaşaması gerektiğini de kalabalıklardan öğrenerek bu hayatın tıpkısını yaşamaya zorlanması nedeniyle herkesin kendinden uzak bir yaşam sürdüğünü düşünenlerdenim. Hele bir de yetişecek işler, geçim kaygısı ve gündelik problemler derken kimse kendi benliğini inceleme fırsatı bulamıyor, bir başka deyişle kendini aslında tanımıyor. Günün belirli bir zaman dilimini kendinizle sohbet etmeye ayırdığınızı bir düşünsenize?
Okuduğum bir kitabın yazarının (Yuval Harari) kitabın teşekkür kısmında bahsettiği ve kendi hayatına uyguladığı için duyduğu mutluluğu ifade ettiği bir meditasyon türü olduğu için merak ettim vipassana nedir diye biraz internette gezindim.
Vipassana, olanı olduğu gibi görmek anlamına geliyor ve uzak doğunun bilinen en eski meditasyon tekniklerinden birisi. Kendinizi gözlemleme ve dışarıdan başka birisini izler gibi değerlendirme fırsatı sunuyor. Bu sayede de vüücut ile zihin arasında daha iyi bir anlama sağlayarak kişisel bir anlama yolu sunuyor. Bütün bunlar ise kişinin algılarını ve tepkilerini kontrolü altına alarak yaşam kalitesini artırmasını sağlamış oluyor.
İnternette vipassana eğitimleri ve headspace meditasyon uygulaması konusunda çok sayıda kaynak var, karantina döneminde stresten uzaklaşmak ve kendi kontrolünü eline almak isteyenler için incelemelerini tavsiye ediyorum.