Finansal piyasalarda hisse senedi alım satım işlemlerinde, ya da bizdeki yaygın ifadesiyle borsa oynama işlemlerinde hatalı bilinen bir konuyu aydınlatmak istiyorum. Özellikle borsada batma hikayeleri kulaktan kulağa o kadar çok şekil değiştirerek anlatılıyor ki finansal yatırım konularına hakim olmayan kişiler tarafından hatalı olarak bir algı da oluşmuş oluyor.
Hisse senedi piyasalarının işleyiş prensibi, belli bir parayı yatırmanız karşılığında bu para ile istediğiniz şirketlerin hisselerini satın alabilmeniz ve satın aldıktan sonra da kar ya da zarar durumlarına göre satabilmenizdir. Burada yatırdığınız paraya 10.000 TL diyelim.
Diyelim ki 10.000 TL kadar para karşılığında ABC şirketinin hisselerinden satın almak istediniz ve her bir hissenin fiyatı da 10 TL olarak fiyatlanmış. Dolayısıyla tüm paranız karşılığında (aracı kuruluş komisyonu olmadığını varsayalım) 1000 adet hisse satın almış oluyorsunuz. Bu saatten sonra (temettü ve bölünme gibi durumları gözardı edelim) iki türlü senaryo gerçekleşebilir: hisselerini satın aldığınız şirketin değeri artabilir ya da azalabilir. Bizim sorumuzun yanıtı olarak pek mümkün olmayan bir olayın gerçekleştiğini varsayalım ve hisselerini satın aldığımız firmanın tahtadan silindiğini (değerinin sıfırlandığını) düşünelim. Tüm kaybımız, yatırım yaptığımız tutarla sınırlıdır ve hisse almak için yatırılan tutarın dışında asla bir para kaybı olamaz.
Bilgi sahibi olmayan insanların aman borsaya bulaşma, elini veren kolunu kaptırıyor, varını yoğunu elinden alıyorlar söylemleri belki gerçek olabilir ama en azından bu şekilde gerçekleşmiyor. Ama varını yoğunu borsaya koymak ve büyük kayıplar elde etmek de bilinçsiz yatırımlar yapan kişiler için oldukça olası olduğu için risk sermayenizi dikkatli belirlemenizi öneriyorum ve yatırım tavsiyesi vermediğimi de hatırlatıyorum.