Birçoğumuz kınayı anneannelerimizin ellerinde avuç içi ve parmaklarında görmeye alışmışızdır. Tabii bu dediğim çağımızın modern anneanneleri değil de daha çok bizden bir jenerasyon önce olan ve şehirden ziyade köylerde, kırsalda yaşayan anneannelerimizdeydi.. Artık göremememizin nedenlerinden biri neredeyse herkesin şehirde yaşaması yeşil ya da eski zamanlardaki orman, köy havasının ve doğasının kalmayışı da olabilir.
Kınanın birçok kişide çocukluktan kalma travma etkisi de olabilmektedir. Çocuk aklıyla el ve ayak parmaklarındaki kınalardın pis olduğunu düşünüp onunla sevilip okşanıp, yemek yedirilen çoçuk aklı kınayı pis bir şeymiş gibi algılayabilmektedir. Bu şekilde büyüyen çocuklar düğün çncesinde kına gecesinde kına yakılmasına daha çok karlı çıkanlardır. Ya da erkekler için asker kınası yakılmasına izin vermeyenlerdir.
Her ne kadar görsel olarak güze hitap etmediği zamanlar olsa da kınanın birçok faydası olduğu da söylenmekte. Kalıcı makyaj yaptıran bir tanıdığım açık yarasına hint kınası sürmüştü mesela. Nedenini sorunca kınanın yarayı iyileştirdiği ve deri altına işleyerek yapılan göz makyajı işleminin rengini daha belirgin ve kalıcı yaptığı yönünde oldu. Kına ile ilgili tek bildiğim saçlara sürüldüğünde besleyici olduğu yönünde. Bir de saç boyasına kattığınızda boyanın rengini daha parlak ve kalıcı yapıyor. Fakat bunlar dışında kına başka ne için kullanılır? Bilmediğimiz ne gibi faydaları vardır bilmiyorum. Neden eski kadınlar sürekli ellerine ayaklarına kına sürüyordu? Peki ya kuaförler? Genellikle erkeklerin baş parmağında (tırnağında) kına oluyor. Sebebi nedir?