Bir kahve bağımlısı olarak kış aylarına girince ya da havaların biraz soğuduğunu hissedince canım hemen salep çekiyor. Özellikle karlı havalarda dışarıda yürüyorsam kafelerden gelen salep kokularıyla kendimden geçiyorum. Hele bir de üzerine eklenen tarçın kaliteliyse o zaman ayrı bir keyif veriyor.
Her konuşma ortamında salep içeceğinin konusu açıldığında sorulan ilk soru “sahlep” mi doğru yoksa “salep” mi şeklinde oluyor. TDK’da yazan kelimenin doğru yazımı “sahlep” fakat konuşma dilinde çok zor oluyor aradaki “h”yi teleffuz etmek. Bu sebeple de salep olarak söylendiğini düşünürdüm hep. Meğerse dilimize Arapça’dan girmiş ve aslı “sahlap”mış. Orkide çiçeğinden salep elde edilen bitkilere “sahlep”, elde edilen ve içecek olarak tüketilen toz halindeki ürün ise “salep” olarak isimlendirilmekteymiş. Yani sahlep denildiğinde bitki, salep denildiğinde içecek anlaşılması gerekiyor diye yorumluyorum ben. Süpermarketlerde satılan litrelik kutu içeceklerin de üzerinde zaten salep yazıyor. Fakat tartışma ortamı yaratmayı seven insanoğlu içeceğin tadının keyfini çıkarmaktan ziyade harf oyunları oynamayı daha çok seviyor nedense.